05.06.2016

Müftü Kolukısaoğlundan Ramazan Ayı Açıklaması

İl Müftüsü Mustafa Kolukısaoğlu, yaklaşan ramazan ayı nedeniyle teravih namazı ve oruç ile ilgili çeşitli fıkhi hükümleri içeren bir yazı kaleme aldı.

5 Haziran Pazar akşamı kılınacak ilk teravih ve gecesinde kalkılacak ilk sahur ile orucun başlayacağını belirten müftü Kolukısaoğlu bu sene Diyanet İşleri Başkanlığınca Ramazan ayı ana temasının “GELİN GÖNÜLLER YAPALIM BU RAMAZAN ve HER ZAMAN” olarak belirlendiğini ifade ederek açıklamalarını sürdürdü.

Müftü Mustafa Kolukısaoğlu’nun vatandaşların Ramazan, teravih namazı ve oruç ile ilgili en çok merak ettiği sorularını cevaplandırdığı o yazısı.

“Teravih Namazı: Sözlükte rahatlamak, dinlendirmek anlamlarına gelen TERVİHA kelimesinin çoğulu olan Teravih, dini terim olarak, Ramazan ayında, yatsı namazı ile vitir namazı arasında, 20 rekât olarak kılınan (Sünneti Müekkede) namaz demektir. İlk teravih namazı ve sahur 5 Haziran pazar akşamıdır.

06 Haziran 2016 Pazartesi günü de Oruç’un ilk günüdür.

Peygamberimiz (sav) ashabıyla beraber teravih namazını cemaatle kılmış, farz olur endişesiyle yalnız kılmaya devam etmiştir. Hz. Peygamber bir Hadisinde teravih namazının fazileti hakkında şöyle buyuruyor. “ Kim inanarak ve sevabını Allahtan bekleyerek Ramazan namazı, teravihi kılarsa, onun geçmiş günahları bağışlanır.”(Buhari Teravih namazı bahsi)

Hz. Ömer teravih namazını cemaatle kılmaya başlatıp halk da büyük bir aşkla, arzu ile bu namazı kılarken, Peygamberimiz şöyle söylemiştir. “ Teravih namazını böyle cemaatle kılmak ne güzel adet oldu.”

  • Oruç tutmayan bir kimsenin teravih ve 5 vakit namazı kılması geçerli olur ve caizdir. Oruç tutamayan kimse teravih namazı kılabilir.
  • Oruca niyet ne zaman ve nasıl yapılır?

Oruca kalben niyet etmek yani ertesi günü oruçlu geçireceği niyet ve bilincine sahip olmak yeterlidir.

“ yarın ki orucu tutmaya niyet ettim” diyerek dil ile niyet iyi görülmüştür.

  • İmsak ne demektir?

İmsak; Fecr-i sadıktan, iftar vaktine kadar yemeden, içmeden… El çekmektir.İmsakın zıddı iftardır. Takvimlerde gösterilen “imsak” oruca başlama vaktini ifade eder. İmsak vakti aynı zamanda gecenin, sahurun sona erdiğini, sabahın girdiğini gösterir.

  • Peygamberimiz (sav) Ramazan ayını nasıl değerlendirirdi? 

Ramazanda en önemli ibadet şüphesiz ORUÇTUR. Peygamberimiz (sav) Ramazan orucu hakkında şöyle buyuruyor: “ Her kim faziletine inanarak ve mükâfatını umarak Ramazan ayını ibadetle geçirirse geçmiş günahları bağışlanır.”

  • Peygamber efendimizin gecesinde Teravih namazı kılmış, ev halkına da kaldırarak yoğun bir şekilde ibadet ettiği nakledilir. Hz. Peygamberimiz ramazanın son 10 gününde İTİKÂFA girmiştir. Bu ayda (O, sav) çok Kuran okumuş. Ayrıca Cebrail (as) ile de karşılıklı okuyup dinlemişler. Yani mukabele okumuşlar. Ayrıca ramazanda sadaka ve hayırlara çok önem vermiştir. Kısaca Peygamberimiz, Ramazan ayında her türlü ibadeti çokça yapmıştır.
  • Sahur yemeğinin önemi: Hz. Peygamber (sav) sahur yemeği yemiş, ümmetine de tavsiye etmiştir. Hadisinde de: ‘’Sahura (yemeği yiyin) kalkın, sahurda bereket vardır’’ buyurmuştur.
  • Kadınlar gebelik dönemlerinde oruç tutmayabilir. Daha sonra kaza eder. Çocuk emzirenin hükmü de aynıdır.
  • Göz damlası orucu bozmaz. Damla, mideye ulaşmadığı için.
  • Kulak damlası da orucu bozmaz. Mideye ulaşmadığı için.
  • Diş kanaması, kanayan kanı yutmamak şartı ile orucu bozmaz.
  • Denize girmek, yıkanmak ağız ve burundan su kaçırmamak şartı ile orucu bozmaz.
  • Diş fırçalamak orucu bozmaz. (Elbette fırçalama esnasında su kaçırmamak, yemek yememekle)
  • Oruçluyken uyuyup ihtilam olanın orucu bozulmaz.
  • Günümüzde üretilen sakızlarda, eğer ağızlarda parçalanmıyorsa katkı maddesi yoksa orucu bozmaz.
  • Kusmak orucu bozmaz. Ancak kişi kendini zorlayarak kusuyorsa oruç bozulur.
  • Deri üzerine sürülen yağ, merhem ve benzeri şeyler yeme, içme ve beslenme anlamına gelmemektedir. Bu itibarla deri üzerine sürülen merhem, yapıştırılan ilaçlı bantlar orucu bozmaz. Bu açıdan sigarayı bırakmak isteyenlerin kullandığı nikotin bantları da orucu bozmaz. ( Din İşleri Yüksek Kurulu 22.09.2005)
  • İnsüline bağımlı olarak yaşayan hastaların oruç tutmaları sağlıklarına zarar veriyorsa, Doktorlar söylüyorsa oruç tutmayabilirler. Tutamadıkları oruçları sayısınca her gün bir fidye verirler.
  • Damardan verilen radyoaktif madde, orucu bozmaz. Çünkü bazı hastalıkların teşhisi amacıyla damar yoluyla besleyici niteliği olmayan radyoaktif maddenin verilmesi orucu bozmaz bu şekilde verilen madde besleyici ve vücudu kuvvetlendirici mahiyet taşımamaktadır. (Din İşleri Yüksek Kurulu)
  •  Kadınlar adet döneminde oruç tutabilirler mi?

Kadınlar adetli iken namaz kılamazlar, oruç tutamazlar. Adetli kadının namaz kılmasının ve oruç tutmasının caiz ve sahih olmadığında, yani âdetin bu iki ibadetin yapılmasına ( edasına) engel bir mazeret sayıldığında fakihler görüş birliği içindedir. O adet süresince terk edilen namazların kaza edilmeyeceğini, oruçların temizlendikten sonra tutulacağı hususunda bütün mezhepler görüş birliği içindedir.

 Bu konuda Hz. Peygamberimiz (sav)  Fatıma binti Ebi Hubeyse “ Adet gördüğün sürece namazı bırak, âdetin sona erince temizlenerek guslet ve namazı kıl “ buyurmuştur. ( Buhari Hafız, Müslim Hafız)

Hz. Aişe de kendisine sorulan soru üzerine şöyle cevap vermiştir. “ Resulullah tarafından, kendileri adet gördüklerinde tutmadıkları oruçları kaza etmekle emrolunduklarını, kılmadıkları namazları ise kaza etmekle emrolunmadıklarını söylemiştir.”( Buhari Hafız: 20, Müslim Hafız,69)

  • Oruca niyetlenen bir kadın gün içinde adet görmeye başlarsa ne yapmalıdır?

Kadınlar adetli veya lohusalık hallerinde namaz kılmazlar, oruç tutmazlar. Daha sonra tutmadıkları orucu kaza ederler. Dolayısıyla oruca niyetlenen bir kadın adet görmeye başlarsa orucunu bozar, temizlenince bu günün orucunu da kaza eder. Akşama kadar sanki oruçluymuş gibi davranıp yeme içmeyi terk etmesi doğru değildir.

  • Unutarak su içen,  herhangi bir şey yiyen kişi hatırlar hatırlamaz su içmeyi, bir şey yemeyi terk ederse orucu bozulmaz.

 

Peygamberimiz “ Oruçlu olduğunu unutup ta yediği ya da içtiği zaman kişi orucunu tamamlasın.” (yani bozmasın, unutarak yeme-içme orucu bozmaz)

Oruçlu iken yiyip-içen kişi yaşlı, çok zayıf (oruç tutmaya kuvvet getiremeyecek durumdaysa) onu gören oruçlu olduğunu hatırlatmasın. Oruç tutmaya kudret getirebilecek durumdaysa hatırlatmalıdır.

  • Hastaya herhangi bir sıvı maddesi verilmeden gerçekleştirilen hemodiyalizde oruç bozulmaz. Diğer diyaliz çeşitlerinde ise vücuda gıda içerikli sıvı verildiği için oruç bozulur.
  • Dar veya tıkalı damarların balon ya da stent denilen özel araçlarla tekrar açılma işlemi alan anjiyografi ve anjiyoplasti yapılması orucu bozmaz. (Din İşleri Yüksek Kurulu 22.09.2005 kararı)
  • Tahlil amacıyla vücudun herhangi bir organından parça alınması yani biyopsi yapılması orucu bozmaz. . (Din İşleri Yüksek Kurulu 22.09.2005 kararı)
  • Akupunktur tedavisi sonucu oruç bozulur mu?

Vücutta belirli noktalara iğne batırarak çeşitli hastalıkları tedavi etme metodu olan akupunktur tedavisi orucu bozmaz.

  • Oruçlu iken kan vermek orucu bozmaz. Kan almak ise orucu bozar.
  • Aşı olmak veya iğne yaptırmak orucu bozar mı?

Oruç; yemek, içmek, cinsel ilişki ve bunların kapsamına giren şeylerle bozulur. Bu sebeple, besin değeri taşımayan aşılar orucu bozmaz.

Dinimiz, tedavi sürecinde olan hastaların oruç tutmamalarına ruhsat vermektedir. İğnelerini iftardan sonra yaptırabilirler. Bu imkâna sahip olmayan tedavi ve aşı amaçlı iğne yaptırabilirler. Ancak, oruçlu iken GIDA ve VİTAMİN İĞNELERİ yaptıran, damardan serum ve kan verilenlerin orucu bozulur. Daha sonra oruç kaza edilir.

  • Astım hastalarının kullandığı sprey ve astım ilacı orucu bozar mı?

Nefes açıcı sprey kullanmak zorunda kalan astım hastası oruç tutmayabilir. Daha sonra iyileştiği zaman tutamadığı günleri kaza eder. İyileşme durumu yoksa o takdirde tutamadığı günler sayısınca fidye verir. Bir fidye, ramazanda bir kişi için verilen bir filtre miktarıdır. Bu sene filtre taban olarak 15 TL olarak belirlenmiştir. Bu durumda iyileşme ümidi olmayan hastalar, orucu tutmaya gücü yetmeyen yaşlılar 30x15=450 TL fakire verirler. Ancak fidye vermeye gücü yoksa durumları müsait değilse vermezler. Dua ederler.

Ancak nefes darlığı dışında oruç tutmaya engel başka sağlık problemi bulunmayan ASTIM hastaları, soluk almayı rahatlatacak özel spreyini ağızlarına püskürterek oruç tutabilirler. Ağıza püskürtülen bu ilaçlar orucu bozmaz. Mideye ulaşmadan ağız ve nefes boruları (cidarları) tarafından emilip yok olmaktadır.

  • Oruçlu bir kimse diş tedavisi yaptırabilir mi?

Diş tedavisi sebebi ile oruç bozulmaz. Tedavinin ağrısız gerçekleştirebilmesi için yapılan enjeksiyonlar beslenme amacı taşımadığı için orucu bozmazlar. Ancak tedavi sırasında yapılan başka işlemler sebebi ile mesela ağız su ile çalkalanırken, boğaza su, kan veya tedavisi de kullanılan maddelerden biri kaçarsa oruç bozulur ve kaza edilmesi gerekir.

  • Kalp hastalarının dilaltına konulan ilaç doğrudan ağız dokusu tarafından emilip kana karışarak kalp krizini önlemektedir. Söz konusu ilaç hep ağız içinde emilip yok olduğundan mideye bir şey ulaşamamaktadır. Bu itibarla dilaltı hapı kullanmak orucu bozmaz. (Din İşleri Yüksek Kurulu 22.092005 kararı)

Oruç keffareti: öncelikle bir köleyi azad etmek,  buna imkân bulunmadığında, iki kameri ay oruç tutmak veya 60 gün bir fakiri doyurmak.. Bu kefaretin yanında ayrıca tövbe ile bozulan o orucun da kaza edilmesi gerekir.

Kadınların adet hali hariç kefaret orucuna hiç ara verilmez. Kefaret orucu tutarken sefer ve benzeri sebeplerle ara verilmesi halinde daha önce tutulmuş olan oruçlar nafile yerine geçer. Kefaret borcundan kurtulmak için ara vermeksizin belirtilen gün sayısınca oruç tutulmalıdır.

  • Oruç tutacak gücü olduğu halde tutmayan kimse bu oruçlarının fidyesini vererek oruç borcundan kurtulmuş olur mu?

Oruç için fidye verilmesi oruç tutmaya gücü yetmeyen yaşlı kimseler ile iyileşme ümidi olmayan hastalar için geçerlidir.(Bakara suresi:189 ayet)

“ORUÇ TUTMAKTA ZORLUK ÇEKENLER.” İfadesinin yalnızca yukarıda sayılan kimseleri kapsadığını göstermektedir. Buna göre oruç tutmaya gücü yettiği halde tutmayan veya geçici bir sebeple tutamayan kimseler hakkında fidye hükmü yoktur.

Mazeretsiz oruç tutmayanların, tutmadıkları oruçları kaza etmeleri ve mazeretsiz tutmadıkları oruçlar için tövbe ve istiğfar etmeleri gerekir.

  • Televizyon, radyo veya başka cihazdan mukabele dinlemekle hatim yapılmış olur mu?

Televizyon, radyo veya başka bir cihazdan okunan bir mukabeleyi takip etmek sevaptır. Hatim, Kuranın başından sonuna kadar okunarak bitirilmesidir. Kişi okunan mukabeleyi sadece dinlemekle Kuran dinlemiş olur. Hatim yapmış olmak için Kuranın bizzat okunması gerekir.

Ancak kişi mukabeleyi takip esnasında aynı zamanda okursa hem dinlemiş hem de hatim yapmış olur. Çünkü mukabeleyi dinlerken aynı zamanda kendi de okumaktadır.

Şu da bilinmelidir ki Kuran-ı Kerim anlaşılmak için okunmalı; hatim sayısına değil anlaşılan ve kavranılan ayet sayısına daha fazla önem verilmelidir.

Bu vesile ile bizleri başı rahmet ortası mağfiret, sonu cehennemden kurtuluş olan mübarek Ramazan ayına kavuşturan Rabbimize hamdolsun. Ramazan ayınızı tebrik ediyor, milletimize, gönül coğrafyamıza, ümmete hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum”

 

Mustafa KOLUKISAOĞLU

İl Müftüsü